Deprem bölgesinde insanlık 1 yıldır enkaz altında. Battaniye ve temiz su ihtiyacı hâlâ karşılanamıyor

Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin üzerinden 1 yıl geçti. Başta Kahramanmaraş ve Hatay olmak üzere 11 kentte büyük yıkıma neden olan depremde resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde insan hayatını kaybetti.

Deprem felaketinin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen depremzedeler çok zor koşullarda hayat mücadelesi veriyor.

Cumhuriyet gazetesinden Merve Kılıç’ın haberine göre konteyner evlerde kalan depremzedelerin ısınma ve kıyafet gibi sorunları devam ediyor.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adıyaman Şubesi’nin hazırladığı deprem raporunda hâlâ konteyner kentte kalan insanların battaniye, soba, klima, kıyafet gibi birincil ihtiyaçlarını karşılayamadıkları belirtildi. Raporda Adıyaman’da altyapı sorunlarının, elektrik ve su kesintilerinin devam ettiği ifade edildi.

Ayrıca şehirde ağır hasarlı olup halen yıkılmamış binaların olmasının güvenlik riski oluşturduğuna dikkat çekildi. İlde psikolog ve çocuk gelişimci sayısının yetersiz olduğu vurgulanan raporda “Bölgede görev yapan sivil toplum örgütleri (STÖ) büyük kısmının bölgeden çekildi” dendi. Raporda ildeki yurttaşların iş bulma konusunda sorun yaşadığına da değinilerek “Bölgede yardımlara bağımlı hane halkları yaratıldığı raporlanmıştır” ifadeleri kullanıldı.

“İSHAL VE BİT VAKALARI GÖRÜLÜYOR”

Öte yandan Birgün’den Sibel Bahçetepe’nin haberine göre depremzedelerin beslenme ve barınma sorunları çözülemedi.

Türk Tabipler Birliği’nin raporunda deprem bölgesi ile ilgili şu tespitlere yer verildi:

“Deprem bölgelerinde günlerce yeterli, temiz ve sağlıklı banyo gereksinimi sıkıntısı sürdü. Hâlâ temiz su, barınma, beslenme, temizlik sorunu çözülmüş değil. Bölgede dönemsel olarak uyuz ve bit vakaları görüldü, görülmeye devam ediyor. İshal vakaları da en sık rastlanan hastalıklar arasındaydı.

Geçici yerleşim alanlarının bir kısmında hâlâ yeterli sağlık ekibi ve hizmeti yok. Bölgedeki hekim ve diğer sağlık çalışanlarının depremzede olmalarına rağmen deprem sonrası çalışmaya zorlanmaları da bir diğer sorun haline geldi.

Görevlendirme veya gönüllü olarak bölgeye giden hekimler ve sağlık çalışanlarına görev yeri ve barınma alanı gösterilmedi. Görevlendirmeler ile ilgili plansızlık, koordinasyonsuzluk uzun süre devam etti.

Deprem bölgesinden birçok hekim ayrıldı, yeterince hekim ataması yapılmadı.

Ağır ve orta hasar gören ASM’ler konteynerlerde çalışmaya devam ediyor. Koruyucu sağlık hizmetlerine yeterince önem verilmiyor.

Önlem alınmadan yapılan yıkımlarla salınımına izin verilen asbest ve diğer partiküllerin akut etkilerin yanı sıra, mezotelyoma dahil kanser riski depremzedelerin ve bu alanda istihdam edilenlerin sağlığına ve çevre sağlığına gelecekte büyük bir tehdit oluşturuyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir