İmamoğlu’ndan Kurum’a tepki: Acemi aday, farkında olmadan Erdoğan’ı eleştiriyor

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Zeytinburnu Belediye Başkan Adayı Onur Soytürk ile birlikte Zeytinburnu’nda halk buluşması gerçekleştirdi. İmamoğlu konuşmasında rakibi Murat Kurum’un “31 Mart’ta Gazze’deki mazlumlar sevinecek. Gazze’nin özgürlüğü için İBB olarak Gazze’ye yapacağımız yardımlar için 31 Mart’ta milletimiz gerçek belediyecilikten yana tavrını koyacaktır” açıklamasına çok sert tepki gösterdi.

“MEKKE DE DÜŞMEDİ ESENYURT DA”

2019 yerel seçim sürecinde çok tartışılan “Esenyurt düşerse Mekke düşer” söylemine atıf yapan İmamoğlu şunları söyledi:

* “Böyle bir söz desem ben, bu milletin huzuruna vallahi çıkamam. Bu yüz müdür, meşin midir anlamadım. Nasıl bir yüz var bunlarda ben anlamadım. Esenyurt düşerse… Bak bak lafa bak. Lafın ağırlığına bak. Neymiş efendim Mekke düşermiş. Allah sizi ıslah etsin. Mekke’yle Esenyurt ne alaka? Milletin arasına nifak sokacaklar ya, milletin o masum inancını kullanacaklar ya…Binde bir sokakta bana kızgın bakıyorlar.

* Niye? Bu yalan ifadeleri dinledikleri için. Şu 12-13 kanal var ya bizim paramızla bile reklamımızı almıyor. Senin benim paramla yayın yapan TRT bile reklamımızı almıyor. O yöneticiler, 86 milyonun kul hakkını yiyorlar. Zehir zıkkım olsun onlara. Sanıyorlar ki bu millet bu ucuz numaraları yutacak, yutmaz. İşte onun için inançları mesele ediyorlar. Neymiş? Esenyurt düşerse Mekke düşermiş. Ne oldu? Esenyurt’u da kazandık. Mekke de Esenyurt da düştü mü? Düşmedi. Her şey yerinde kardeşim.”

“FARKINDA OLMADAN ERDOĞAN’I ELEŞTİRİYOR”

İmamoğlu tepkisini şöyle dile getirdi:

* “Şimdi bu Mekke- Esenyurt meselesini alet ettiler ya o zaman, sanki işe yaramış gibi bu acemi aday dayanamadı dün bir laf yetiştirdi. Neymiş efendim? Bak lafa bak Allah’ınızı severseniz ya;’31 Mart’ta Gazze’deki mazlumlar sevinecek.’ İBB’yi o kazanırsa ‘Gazze’ye yardım edeceğim’ demiş. Neresinden tutarsan eline geliyor. Bir; ey Allah’ın adamı, ey güzel adam. Ne diyeyim sana? Daha ne diyeyim yani? Allah seni ailene bağışlasın. Git ailenle yaşa. Ama bu şehri sen bilmiyorsun. Bu şehrin insanı ne hiç bilmiyorsun. Ben bu laftan ne anlarım biliyor musun? Aslında farkında değil. Hükümeti eleştiriyor burada hükümeti. Yani koca Türkiye Cumhuriyeti Gazze’ye yardım edemedi. O gelince edecekmiş. Acemi adayın dengesi o kadar bozuk ki, farkında olmadan aramızda kalsın Erdoğan’ı eleştiriyor.

* Sayın Cumhurbaşkanı’na diyor ki, ‘Gazze’ye yardım et. Bak sen etmedin, ben gelirsem ben edeceğim’ diyor. ‘İBB başkan olursam yardım edeceğim’ diyor. Bak daha yeni başladık. Kavga etmeyin. Yan yana afişleriniz var. Sonra makası alıp kesmeye başlarlar. Bak Sayın Erdoğan’ın sağı solu belli olmaz. Resimlerinden bir gün sonra seni pat diye çıkarıverir ha. Tek kendi resimleriyle seçime girer İstanbul’da. Yapar vallahi yapar. Ben zaten bekliyorum. Bir hafta bilemedin, iki hafta sonra meydanlarda söyleyeyim. Gene dayanamayacak. Keşke memleketin gerçek sorunlarına eğilse ama hani bir laf vardır ya; ‘Boynun eğri demişler, nerem doğru ki’ demiş. Şimdi bunların işi böyle. Ben bunlara boşuna su kaynattı demiyorum. Boşuna kayış attılar demiyorum. Vallahi Allah’a yardımcıları olsun. Ama neyse. Bu zor zamanlarda, emeklilerimizin yüzünün gülmediği zamanlarda, dar gelirlilerin sıkıntılarını had safhada olduğu zamanlarda , enflasyonun tavan yaptığı zamanlarda Allah razı olsun İstanbul’da yüzümüzü güldüren bir acemi aday var.”

KURUM’U DAVET ETTİ

Yardım konusunun istismar edilmemesi gereken hassas konular olduğunu vurgulayan İmamoğlu, Kurum’a şu çağrıyı yaptı:

* “İsrail’in insanlık dışı Gazze saldırısı başlayınca hemen yönetici ekibimizle hemen o gün oturduk. İBB Meclisi’nin önergemizi verdik. Gazze yardımı için karar çıkarttık. Bölgeye yardım ulaştırılması zor şartlarda oluyor. Onun için bu süreci bir tek ülkemiz adına da AFAD planlıyor. Sonuçta izin çıktı, hazırlıklarımızı bitirdik. 2 gün sonra bu milletimiz adına yardımlarınız Gazze’ye gidiyor. Buradan sayın adaya yeni bir davette bulunuyorum. Bu davet işi olunca başı dönüyor ama 5 Mart salı günü sabah 11.30’da seni Sultangazi’deki tesislerimize lojistik sahaya davet ediyorum. Gel orada beraber İstanbulluların yardımlarını hep beraber Gazze’ye yollayalım. Çekinme gel.

* Biz sana benzemeyiz. Davetimiz de asildir. Misafirperverliğinizde asildir. Senin gibi misafire kaba saba sözler etmeyiz, ettirmeyiz. Gel birlikte Gazze’ye, el ele yardımları İstanbul halkı adına uğurlayarak. Hayat boyu en çok sevdiğim sözlerden birisi. Atamızın güzel sözü; ‘Fikri hür, vicdanı hür nesiller…’ Akıl da vicdan da hür olmayınca insan böyle mekanikleşiyor. Ne diyeceğini bilmiyor. Çünkü bunlar talimat alarak iş yapmaya alışmışlar. İnşallah 31 Mart’ta, 16 milyon insanımızla birlikte bu fikri hür, vicdanı hür olmayanları bile özgürleştireceğiz. Hani bir parmak eksilterek el sallıyorlar ya, 31 Mart’tan sonra o parmaklarını da özgürleştireceğiz.”

“ONLARA BENZEMEM”

İmamoğlu, İstanbul’un yanında hissettiğini bunun kendisine güç verdiğini belirterek “Zaten 24 saat dolmadan söylediklerini yolda giderken bile döndüren, 24 saat dolmadan kendi söylediklerini çeviren ve yalanlayanlara benzemem. Bu kardeşiniz size verdiği her sözü yapmak için gecesini gündüzüne katar. Bu kardeşiniz sizi aldatmaz. Zaten siz aldananı da sevmezsiniz, aldatanı da sevmezsiniz” dedi.

KURUM’A “TORNİSTAN” GÖNDERMESİ

İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

* “Bakın onlar ne yapıyor? Bir gün ‘onu davet etmedik, kendi kendine davet uyduruyor’ diyorlar. Ertesi gün, ‘koltukta ismi vardı, niye gelmedi?’ diyorlar. Yani sözleri bir gün. Ya da bu milletin parasıyla, bu milletin vergisiyle çalışan ama bizim adımızı bile anamayan TRT’ye çıkar, ‘benimle yayına çıkamaz benimle proje tartışamaz’ der. Bir gün geçer, ‘İstanbul’u konuşacağımız her alanda olmaktan zevk duyarım’ diye ben söylediğimde hemen geri adım atıp ‘samimi değil’ der benim için. Bu bu arkadaşı ve ekibini tarifleyen bir söz; hani milletimiz biliyor, tornistan… Ama bizdeki ses, bizdeki yol ne biliyor musunuz sevgili hemşehrilerim? Tam yol ileri.”

“KIVIR KIVIR BİR HALDELER”

Kanal İstanbul projesi üzerinden eleştirilerini sürdüren İmamoğlu şöyle konuştu:

* “Tornistana bir örnek daha söyleyeyim mi? Felaket projesi. Allah’ın izniyle yaptırmadık, yaptırmayacağız Kanal İstanbul’u. Bu milletin geleceğini çalamayacaklar. Bu memleketin topraklarını bu milletten alamayacaklar. Yaptırmayacağız. Kanal İstanbul için bağıra bağıra ‘ya-pa-ca-ğız’ diyorlardı. Şimdi de ona soru soran gazetecilere de fırça atıyor; ‘Neden devamlı bana bunu soruyorsunuz’ diyor. Bunların seçimler gelince büründüğü hallere inanın, acı acı gülüyorum.

* Hani kullandıkları parola vardı ya ‘Dik dur eğilme’. Vallahi şimdi eğri büğrü değil, bunlar büklüm büklüm. Kıvır kıvır bir haldeler. Tuhaf halleri var. Bu hallere düşmelerine vallahi billahi üzülüyorum. Fikirleri ve vicdanları hür olmadığı için üzülüyorum. Onlar sadece bir kişiden buyruğunda, boyunduruğunda ya da tensipleriyle iş yaptıkları için üzülüyorum.”

“SİSİ’Yİ SEVGİLİLER GÜNÜ’NDE ZİYARET ETTİ”

2019 yerel seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Binali’ye mi Sisi’ye mi oy vereceksiniz” söylemini hatırlatan İmamoğlu “Kötü dedikleri Sisi’nin 15-20 gün önce ayağına gittiler. Allah insana öyle bir günde bunu yaptırıyor ki, Sevgililer Günü’nde yaptırıyor. Bakın çıt yok. Kimse hayırdır demiyor. O gün onu alkışlayanlar çıkıp da ‘Hayırdır, nedir bu U dönüşü’ demiyor?” ifadelerini kullandı.

“16 MİLYON HEMŞEHRİM DAĞ GİBİ YANIMDA”

İmamoğlu “Bana diyorlar ki bu seçimde tek kaldın. ‘52 aday var, işin zor’ diyorlar. Ama Allah’ıma bin şükür, kul hakkı yemedim kardeşim. Eş, dost, akraba kollamadım. Ayrımcılık yapmadım. 5 yılın sonunda milletin parasını millete verdim, vermeye devam ediyorum. O yüzden tek değilim. 16 milyon hemşehrim dağ gibi yanında. 52 değil, 152 rakip de 31 Mart akşamı biz İstanbul’la birlikte oluruz. İstanbullularla birlikte olur ve anlaşırız. Hem de öyle güzel anlaşırız ki hayal kuranlar şaşa kalır” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir